8 Mart ve Algı Yönetimi

Tarih 8 Mart 1857.

New York’taki 40 bin dokuma işçisi, daha iyi çalışma koşullarına sahip olmak için greve gider. Polis olayları kontrol altına almak için işçileri fabrikaya kilitler. Sonra nasıl olduysa işçilerin kilitli kaldığı fabrikada yangın çıkar.

Çoğu kadın 129 işçi, polis barikatına takılıp, sıkışıp kaldığı fabrikada yanarak can verir.

1910 Yılında Sosyalist Kadınlar Konferansı’nda, o olayda hayatını kaybeden işçilerin anılması kararlaştırılır. Sonrasında, başka bir konferansta ise anma günü belirlenir ve güne bir isim bulunur.

Artık 8 Mart, kadının hakkını arayışının, erkek egemenliğine direnişinin simgesi olmuştur. 8 Mart artık Dünya Emekçi Kadınlar Günü olmuştur.

Gelelim günümüze…

8 Mart deyince ne anlıyoruz? Dahası, 8 Mart geldiğinde ne yapıyoruz?

8 Mart’ı da ajandasına “özel gün” diye not edip, eşine-sevgilisine hediye alan bazı kocaları-sevgilileri saymazsak eminim çoğumuzun yaptığı şey aynı: sosyal medya hesabından mesaj yayınlamak. Pek çok insan onu da yapmıyor, bu günü de diğer günleri gibi yaşamaya devam ediyor.

Ama mesele mesaj yayınlayıp yayınlamamak değil, mesajın içeriği, 1857’den günümüze değişenler…

Neler mi değişti?

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü oldu mu size Dünya Kadınlar Günü!

129 işçinin anıldığı 8 Mart oldu mu size kutlanacak bir gün!

Kadının direnişinin simgesi olan 8 Mart oldu mu size ünlülerin sosyal medyada saçma sapan mesajlar yayınladıkları, “bu gün de bize konuşacak bir şeyler çıktı” diye sevinmelerine vesile olan bir gün!

İşte bunun adı algı yönetimidir.

Sistem, toplumdan kendisine tehdit olarak yöneltilen bir kavramı 1977 yılında BM nezdinde eline almış, içini boşaltmış ve topluma bu haliyle kabul ettirmiştir.

Artık 8 Mart’ın ne ifade etiğine siz karar vereceksiniz;

129 İşçinin anıldığı yas günü mü?

Kadının direnişinin kutlandığı Dünya Emekçi Kadınlar Günü mü?

Yoksa, içi boşaltılmış bir kavram olarak, Dünya Kadınlar Günü mü?

mustafa arslan, kadınlar günü nedir, kadınlar günü nasıl ortaya çıktı, kadınlar günü tarihi,